
Seyyid Nizamoğlu veya Seyyid Seyfullah Kasım
İÇİNDEKİLER
Seyyid Seyfullah Kimdir?
Seyyid Seyfullah Kasım İstanbul’da 16. asrın başlarında dünyaya gelmiş 1601 yılında ömrünü tamlayarak Silivri Kapı Emirler Tekkesinde sırlanmış, Nizamoğlu ünvanı ile nam salmış ulu bir Evliya’dır. Silivrikapı dışında tekkesi olan Seyyid Nizameddin Ahmed Efendi’nin oğludur. Doğuşları Seyyid Seyfullah, Seyyid Seyfi, Seyyid Nizamoğlu, Seyfi adlarını söylenmiştir.
Seyyid Seyfullah’ın Mürşidi?
Nübüvet ve velayet yoluna bağlı yine kendisi de Seyyit olan Pir Ümmi Sinan mürşididir. Tarıkat-ı Ali’nin Halveti yolunun Sinani kolunu kurmuş olan Pir Ümmi Sinan’ı, kendi tekkesi olan Oruç Baba yerine Eyüp’teki tekkesinde sırlanmıştır.
Osmanlı Devleti’nin her yönden düzeni bozulmaya başladığı, rüşvet ve adaletsizliğin artığı, özellikle Ehlibeyt yolu bağlı olanların baskı, ulemanın ise itibar gördüğü bu dönem doğuşlarına konu olmuştur. Bu baskıyı görenlerde birisi de babası Seyyit Nizam’dır.
Zulüm ile doldu dünya yoktur huzura imkan
Ma’mur olan yerleri zalimler etti viran
Alem harab’a vardı yıkıldı Mülk-i Osman
Kan ağlasun reaya çak edüben giriban
Seyyid Seyfullah’ın yolu
İlahi’leri ve sözleri tekkelerde, ayin-i cem ve zikirlerde yüzyıllarca okunmuştur.
Bu aşk bir bahr-i umman’dır, buna hadd ü kenar olmaz
Delilim sırr-ı Kur’an’dır, bunu bilende ar olmaz
Süre geldik ezeliden, Pirim Muhammed Ali’den
Şerab-ı la-yezaliden, İçenlerde humar olmaz
Eğer aşık isen yare, Sakın aldanma ağyare
Düş İbrahim gibi nare, Bu gülşende yanar olmaz
Kıyamazsan başa ü cana, Uzak dur girme meydana
Bu meydanda nice başlar, Kesilir hiç sorar olmaz
Hakk ile hak olanlara, Kendi özün bilenlere
Dost yolunda ölenlere, Kan bahası dinar olmaz.
Bak şu Mansur’un işine, Halkı üşürmüş başına
Enel Hakk’ın firaşına, Düşenlere timar olmaz
Seyfullah sözünde mesttir, Şeyhinden aldığı desttir
Divane-ra kalem nist’dir, Ne söylese kanar olmaz.
İlahi aşk yolunu anlatan sırla dolu doğuşlarında Muhammed seriatını ve Ali’nin tarikat yoluna bağlılığını açık olarak görmek mümkündür. Allah, Muhammed ve Ali’nin sünnetine yani Peygamber ve Evliyanın yolu inancını esasını oluşturur. Onun Ehl-i Sünnet anlayışı Allah’ın emirlerini, Peygamber ve Evliyaların hallerini ifade eder ve sunilik mezhebini ile asla alakası yoktur. Yine “Ca’feri’yem Ca’feri” sözü de Muhammed Ali yolu ifade eder ve asla bir mezhebi ifade etmez.
Bende-i Al-i Aba’yım Ehi-i Beyt’in kemteri
Sevmezem Al- i Yezid’i Ca’feri’yem Ca’feri
Muhammed Ali, Ehlibeyt, Oniki imamlar başta olmak üzere evliyaların izlerini tüm eserlerinde görmek mümkündür. Bunlardan biride Seyyit Nesimi ve Hallaç-ı Mansur’dur.
Saçm Ve’lleyli yüzün Ve’dduha’dır
Cemalin pertev-i nur-i Huda’dır
***
Yüzünde ayet-i Kur’an yazılmış
Anı kim okumaz Hak’dan cüda’dır
Senin Seyyid Nizam Oğlu yolunda
Nesimi gibi can verse revadır
***
Çünki ben yar ile yar’im Mansur oldum dikin dar’ım
Nesimi’yem yüzün derim assı ziyan olmaz bana
Görün Seyyid Seyfullah’ı kendinde bulmuş Allah’ı
Ben dost’u buldum billahi şekk ü güman olmaz bana
İyi bir eğitim aldığını ve tasavvuf yolunda derinleştiğini yine eserlerinde kolayca anlayabiliriz.
Hey yol erkan kardaşları sizin olsun bu yol erkan
Ben bir aceb derde düşdüm bulunmaya gibi derman
Hicab oldu benlik bana gidemedim dosttan yana
Ben benliğimden geçmeğe şeyh elin tutmaya geldim
Seyyid Seyfullah Türbesi
Seyyit Seyfullah türbesi; Seyyid Ömer, Yedi Emirler Çeşmesi Sok. No:4, 34098 Fatih/İstanbul adresindedir. 1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra tekke kısmı günümüzde yıkılmıştır. Tekkeden geriye derviş kabirleri kalmıştır.
Ya ben nice dönmeyeyim
Seyyit Seyfullah’ın en bilinen nefeslerinden biri semah- Sema üzerine ve devri daimi anlatır.
Bir dertliyem derdim vardır Ya ben nice dönmeyeyim Her dem işim ah-u zardır Ya ben nice dönmeyeyim Aşk odu yürekte yanar Gel şekki gönülden gider Biziz ümmet-i naciler Bu sırra münkirler ermez Yeller eser deniz coşar Seyyid Nizamoğlu tek dur |
Bu aşk bir bahr-i ummandır Buna hadd ü kenar olmaz Delilim sırr-ı Kur’andır Bunu bilene de ar olmaz Süre geldik ezeliden Eğer aşık isen yare Kıyamazsan başa ü cana Hakk ile hak olanlara Bak şu Mansur’un işine Seyfullah sözünde mesttir |
Dışın göndür için kandır N’ene mağrur olursun se Kılmadın emri sultan ne N’ene mağrur olursun sen Vücudun ma-i mühmelden Cihana sığmayıp doymaz Tutalım padişah oldun Meğer Seyyid Nizam Oğlu |
Ya rabbi ışkun vir bana Hu diyeyin yana yana Aşık olayın ben sana Hu diyeyin yana yana Koma hiç benliğüm bende Senden gayrısın al benden Gönlümde ağyar kalmasun Mevlam koma beni bana Seyyid Nizamoğlu kuldur |
Mi‘râcü’l-mü’minîn, Seref-i Siyâdet, Ma‘denü’l-ma‘ârif, Seyr-i Sülûk, Tâc-nâme, Miftâh-ı Vahdet-i Vücûd, Câmi‘ü’l-ma‘ârif, Tâc-nâme, Miftâh-ı Vahdet-i Vücûd gibi önemli eserleri bulunmaktadır.
Divan’ı ile manzum eserleri H. 1326 (M. 1908) yılında bir arada yayınlanan külliyatı, bu defa yeni harflerimizle aynen yayınlanmıştır.
Ayrıca Ar. Gör. Erdem Can Öztürk tarafından kaleme alınmış bir Seyyid Nizamoğlu’nun Mürşid ve Müridleri Hakkında Manzumeler başlıklı daha geniş bir makale bulunmaktadır.