Musahiplik-Ahilik ve Muhacir – Ensar Kardeşliği

Example HTML page

Musahiplik – Ahilik ve Muhacir – Ensar Kardeşliği

Özünü kendine musahip kıl, özün haktır. Yaratılanı kendine kardeş bil, yaratılan yaratandan ayrı değil.

Musahiplik – Ahilik ne zaman başladı?

Hz Muhammet, Müşriklerden gördüğü zulümlerin artması üzerine Mekke’den Medine’ye hicret (göç) etmek zorunda kaldı.  Ardından zulüm gören taraftarı da Medine’ye göç ettiler. Bu göç edenler ailelerinden uzakta maddi ve manevi sıkıntılar ile karşılaştılar. Bunun üzerine Mekke’li göçmenler (Muhacir) ile Medine’li esnaf (Ensar) arasında musahiplik-Ahilik (Dünya-Ahiret kardeşliği) Hz. 622 yılında Hz. Muhammed tarafından oluşturuldu. Musahip kelime olarak sahip çıkan kardeş demektir. Ahi kelimesinin de paylaşan cömert olan kişi  manasında olduğunu dair görüşü destekler. Musahip-Ahi önce ruhlar aleminde verdiği İkrara(söze) sahip çıkacak, sonra kendine ve kardeşlerine sahip çıkacaktır.

Fütüvvet fetâ kelimesinden gelmektedir. Fetâ yiğit, fütüvvet yiğitlik demektir. Fütüvet ikrarı kırklar meclisinden kalmadır. Hz. Muhammed miraç ederken yolu kırklara uğramış, kırklar ile sema ederken sarığı düşmüş ve kırk parçaya bölünen sarığı, kırkların her biri beline bağlamıştır. Kırklardan kalan bele kuşak bağlama Ahilerde “Şed kuşatma”, “Peştamal Kuşanmak” olarak devam etmiştir. Kuşak bağlama nefsine hükmeden yiğit, ermiş kişiyi temsil eder. Hz. Muhammed ve Hz. Ali kırklar ile birlikte nefsini yenmiş, nefsine karşı büyük savaşı (cihat-ı ekber) kazanmış yiğitlerin önderidir.

Hz. Muhammed “La feta illa Ali la seyfe illa Zülfikar”  Ali’den üstün yiğit, Zülfikar keskin kılıç yoktur. “ sözü ile Ali’nin yiğitliğini ve bilgeliğini söylemiştir. Fütüvvet olarak da adlandırılan bu uygulama Ahilik teşkilatına temel kaynaklık teşkil etmiştir. Nefis ile mücadele büyük savaştır. Ahi Hakkın yolunda nefsine karşı yiğit ve hakikati bilme yolunda alim olmaya talip kişidir.

Hz. Muhammed’in “Çalışmadan geçinen bizden değildir.” Sözü ile her nebinin ve her velinin bir mesleği vardır. Ahilik, nebi ve velilerin meslek yoludur.

Musahiplik ve Ahilik Medine’li esnaf ile Mekke’li göçmenler arasında yapılan ikrara dayalı (İmana) dünya ve ahiret kardeşliği yoludur. Hz. Muhammed tarafından kurulan bu uygulamayı Ehlibeyt ve gerçek erenler sürdürmüştür.

Medine’de başlayan Musahiplik-Ahilik Kardeşliği

Musahiplik, Ahilik İnsan birliğini sevgi ve dayanışmasını temin ederek toplumda barış, kardeşlik, paylaşma ve adaletin gelişimine hizmet etmiştir. Musahip olanlar kendi aralarında önce gönül birliği eder sonra ailelerin onayını alırlardı. Zira birbirlerinin anne babaları diğerinin de annesi ve babası olurdu. Kardeşi diğerinin kardeşi olurdu. Daha sonra Pirin huzurunda ikrar (gönül bağı) vererek musahip olurlardı. Musahibinin babasına bazı yörelerde Babalık annesine de Analık derler.

Musahiplerin her biri diğerinin tüm sorumluluklarına, günah ve sevaplarına ortaktır. Bu dünyada da ahirette de birbirlerinin velileri ve kardeşleridirler. Anadolu’da yarenlik sağdıçlık gibi yol ve gönül kardeşliğinin kaynağı da musahipliktir. Günümüzde musahiplik, ahilik, yarenlik azalsa da ne kadar kıymetli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır

Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahi Evran

Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu’ya gelince tüm erenleri kendi çevresinde birleştirdi. Bu erenlerin en önemlilerinden biri yine Horasan’dan gelen Ahi Evran’dı. Ehlibeyt, Dört kapı, kırk makam esasına göre Muhammed Ali yolunun uygulayıcıları Bektaşiler ve Ahiler isimleri iki olmasına rağmen yolları birdir. Ahi Evran Medine’de başlayan Esnaf uygulamasını Anadolu’da yaygınlaştırdı. Yine bir Ahi olan Şeyh Edebali Osmanlı’nın kuruluşuna yön verdi. İlk üç padişah Ahi öğretisine göre şed kuşandı. Ahiler ve Bektaşiler Osmanlıyı kuran temel unsur olmalarına rağmen Padişahların zamanla saltanatın etkisine girip halktan uzaklaşmaları ile zulümlerle karşılaştılar. Osmanlı, Ahi ve Bektaşi Tekke ve mescitlerini kendi saltanatın emrine sokmaya çalıştı. Tekkelerin saltanatın emrine sokulması önce Ahilerden başladı. Ahi tekkelerinin birçoğu Bektaşi tekkesi olarak anılmaya başlaması bu baskılar ile başladı. Örneğin; İstanbul’da ilk kurulan Ahi tekkelerden olan Şah Kulu bu süreç ile Bektaşi tekkesi oldu.

Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahi Evran’ın en meşhur sözü ve ilkesi ise şöyledir.

Eline, diline, beline sahip ol.
Aşına işine eşine sahip ol
Elin açık, gönlün açık, sofran açık olsun.
Ayıpları ört, sırları tut, öfkeni de yut.

Bu birlik aşağıdaki ayetlere göre ikrar ceminde-cemaatinde yerine getirilir.

Allah yolunda harcama yapmanıza engel ne var ki?.. Göklerin ve yerin mirası zaten Allah’ındır. Sizin, Fetih’ten önce infakta bulunan ve çarpışmaya gireniniz, bunu yapmayanlarla aynı değildir. Onlar, derece yönünden Fetih’ten sonra infakta bulunup çarpışmaya girenlerden çok daha üstündür. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir. Allah, işleyip ürettiklerinizi en iyi biçimde haber almaktadır. (Hadid:10)

İkişer ikişer musahipler, Hz. Muhammed’in huzuruna gelerek Allah’ın ve Hz. Muhammed’in buyruğuna uyarak ikrar (Biat-Ahit-Dil ve gönül Sözü) vererek kardeşliğe adım attılar…

(Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın, sonra da düşünün! Arkadaşınızda hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir’’ (Sebe : 46),

Musahib olanlar mallarını paylaştılar…

Yeminlerinizin “akid ile bağladığı kimselere de kendi paylarını verin…” (Nisa : 33),

Medine esnafı ile Mekke göçmenleri kardeş oldu…

Onlar ki, inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihat ettiler; onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kadar size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. Enfal:72)

Paylaşma Büyük bozgunu önledi….

Küfre sapanlar da birbirlerinin dostlarıdır. Eğer şu dikkat çekilenleri yapmazsanız yeryüzünde bir fitne, büyük bir bozgun çıkar Enfal-73

Malları ve canları birbirlerine ait oldu.

İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır.i Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır. ‘’Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savaşa katılanlar da sizdendirler. Bir de akraba (musahip ) olanlar, Allah’ın kitabına göre, birbirlerine daha yakındırlar. Şüphe yok ki, Allah her şeyi bilir. (Enfal : 74, 75),

Böylelikle gönül ve yol kardeşliği kan kardeşliğinin önüne geçti.

İslâm dinine girme hususunda)öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardanrazı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur. (Tevbe : 100),.

İkrar verip ikrarında duran Musahipler kurtuluşa ereceklerinin müjdesini aldılar.

Andolsun ki Allah, müslümanlardan bir gurubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı çok şefkatli, pek merhametlidir.(Tevbe : 117),

Daha önceden Medine’yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruretiçinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.(Hasr : 9),

Muhammed ile Ali’nin musahipliği ve İlk Musahipler-Ahiler

Hz. Muhammed efendimiz, Muhacirlerle Ensarı birbirleriyle kardeş yapmıştı. Hz. Ali ‘’Ya Resulallah, Eshâb-ı kirâmı birbirleriyle kardeş yaptın. Beni kimseyle kardeş yapmadın’’ dedi. Resulallah “Ya Ali Senin müsahibin” benim buyurdu. Orada bulunan Müslümanlara şöyle seslendi.
Resulullah buyurdular: ‘’Ey Müslümanlar! Ali, benim dünya ve ahirette kardeşimdir(Musahib). O bana Harun’un Musa’ya yakınlığı gibidir. Bana gösterdiğiniz sevgi ve saygıyı aynen onada gösteriniz’’
Mescid-i Nebevi’de bulunan diğer inananlar bu Muhammed-Ali kardeşliğini candan kutladılar.

  • İlk Musahib olanlar otuz sekiz kişidir. Bunlardan bazıları şunlardır.
    1 – Hz Muhammed- İmam Ali
    2 – Hz Hamza- Zeyd Bin Haris
    3 – Selmani Faris – Ebu Derda
    4 – Ebubekir bin Kühafe ile Harice ibnil Zeyd
    5 – Ömer ibni Hattab İle Gassan İbni Malik
    6 – Osman İbni Affan ile Evs İbni Sabit
    7 – Ebu Ubeyde bin cerrahi ile Saad İbni Muaz

Musahiblik anlayışı peygamberden sonra Ehlibeyt ve taraftarlarınca devam ettirilmiştir.

Musahiplik İmam, Cafer-i Sadık tarafından, , Buyruk şöyle anlatılmaktadır.

“Ölmeden önce ölünüz. Mahşer olmadan hesabınızı görünüz. Ama nasıl olmalı dersen; yani sizler hırsınızı, nefsinizi öldürün. Yani musahip tutup, onunla sırat-i mustakim üzere yola gidip malı mala, canı cana katıp, birbirine teslim olup yılda bir kez Peygamber vekili,Cebrail Hak vekili Pir’in yamacına geçtiğinde, -İmdi malum oldur ki, her kişi kendi akran ve emsali ve münasibiyle musahib olmak erkândır… Ve alim cahil ile musahip olmak erkan değildir; alim şahindir, cahil kargadır. Zalim ile mazlum da musahip olmak da… İmdizalim kurttur, mazlum koyundur… Sipahi ile rehber musahip tutmak erkân değildir. Zira sipahi kurttur, rençber koyundur. Ehl-i sanatlar ile avareler, evli ile bekarlar, mürşidile talip musahip olmak erkân değildir. Ve yiğitlerle kocalara (çok yaşlılara) erkân değildir birlikte musahüb olmak; kocalar kıştır, yiğitler bahardır… İmdi malum oldur ki, her kişi kendi akranı ve emsaliyle musahip olmazsa tuttukları ikrar geçersizdir ve hayırları kabul değildir.”.
“Sufi musahip olmak erkân-i kadimdir… Her can musahip olane maldan ne candan ve nede haldan birbirlerinden saklısı gizlisi olmaya ki, iki cihanda yüzleri ak, sözleri saf ola… Bir talip musahipinden malını men eylese münafıktır, hayırları kabul olmaz. Musahipin evine musahip teklif ile varmak ve malın teklif ile yimek erkân değildir. Musahip musahipin kardeşidir. Ve musahip musahipe teslim olmazsa musahip değildir. Musahip ehli arasında birlik gerek, ikilik gerekmez. Ben–sen demeyi ortadan kaldırıp, bir dilden ötüp ve dört kapıda kamil olur. Tarikat ve Hakikat yolunda bir olmazlarsa Musahip olamazlar ve ikrarları caiz olmaz

Özetin Özeti

Hz. Muhammed “kendine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapma”, Hz.İsa ”İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın,”.  Hz. Musa on emirde insanların hakkına, namusuna saygı göstereceksin der.

Her insan ruhlar aleminde verdiği ikrara uyup Allah’ın yolundan yürümeli, nefsinin istek ve arzularına musahipler-ahiler gibi yiğit olmalıdır.

O insanlar iki sınıftır: Birincisi, dinde kardeşin, ikincisi ise yaratılışta senin eşindir. Hz.Ali

Hz. Muhammed herkes kardeştir buyuruyor.

“… Birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bak bundan tiksindiniz!…”42

Musahipler-Ahiler Hakkın huzurunda kötülükten uzak durup iyilik yapacaklarına ikrar verdiler. Ruhlar aleminde verdikleri ikrara uyarak varlığı haktan bildiler ve yaratılanı kardeş saydılar.

Musahip musahipe demezse beli
Ona şefaat etmez Muhammed Ali
Dünyada ahrette eğridir yolu
Söyleyen Muhammde dinleyen AliMusahip musahiple nice bozula
Sakın defterine lanet yazıla
Balı sönmüş arı gibi sızıla
Söyleyen Muhammed izleyen Ali

Musahip musahipden malın ayıra
Şahı Merdan durağını duyura
Yedi tamu narın ona buyura
Söyleyen Muhammed dinleyen Ali

Musahibine kim söylese kem sözü
Cehennem kelpinden karadır yüzü
Dünyada ahrette eğridir yüzü
Söyleyen Muhammed dinleyen Ali

Musahiple bozulan Hakka kanlıdır
Atayla bozulan peygamberle kinlidir
Mihmanla bozulan yedi dinlidir
Söyleyen Muhammed dinleyen Ali

Hak da bir kuluna eylese nazar
Kalem divit neyler kendisi yazar
Abdal Pir Sultan’ım güherler düzer
Söyleyen Muhammed dinleyen

Ali PİR SULTAN ABDAL

 

Dinim içinde imanımdır Müsahib
Gönül tahtında sultandır Müsahib
Kuruk değil ana çubuk denilmez
Tarik evinde tersandır Müsahib
Sefil gönülde mihmandır MüsahibYola eğri giden menzile ermez
Sülük içinde erkandır Müsahib
Müsahib yol varandır ey Hatayi
Muhibb-i hnedanımdır Müsahib

Şah Hatayi 

Kaynak

Musahiplik – Haydar Kaya

Hacıbektaş-ı Veli Velayetnamesi

Kuran Meali: Yaşar Nuri Öztürk

Ehlibeyt kaynakları ışığında hazırlanmıştır.

Cemhaber

Nihat Vural

Derleme : 15.04.2015

Derleme 01.10.2023

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

43 More posts in İnanç category
Recommended for you
Vadedilmiş Topraklar ve Mesçit-i Aksa

Vadedilmiş Topraklar ve Mesçit-i Aksa Vadedilmiş topraklar ve Mesçit-i Aksa üzerinden insanlar birbirleri ile düşmanlık...