Beytullah Kelime anlamı ve Manası Nedir?
Beytullah Arapçada “Allah’ın Evi” demektir. Kimi Kabe’nin, kimi Cami, havra, kilise veya kendi ibadet mekanlarının Allah’ın evi olduğuna inanmıştır.
İÇİNDEKİLER
Adem’in gönlü Beytullah’tır.
Yüce Tanrı; Adem’e kendi cemalinden camal verdi. Sonra Adem’in gönlüne nurundan nur derdi. Adem’in gönlü Beytullah makamı olunca ”secde ediniz” emrini meleklere bildirdi. Şeytan hariç Melekler Adem’e secde ettiler. Adem’deki nura secde ettiler.
… melekler de yalnız Allah’a secde ederler Nahl-49
“Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üflediğimde, önünde secde ederek eğilin!”Sad-72
“Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın.” Hicr -29
“Gönül alemin mutlak padişahı olan Tanrı’nın nazargahıdır. Gönül ile Allah arasında perde yoktur. Bu durumda müminlerin gönlü Kabe’ye benzer” Hacı Bektaş-ıVeli
Dostun evi gönüllerdir. Gönüller yapmağa geldim. Yunus Emre
Aleme Sığmayan Adem’in gönlüne Sığmış
“Ben yerlere ve göklere sığmadım, ancak mü’min kulumun kalbine sığdım.” hadisinde belirttiği gibi Adem’in gönlü Allah’ın evi oldu. Bu sırrı ulaşanlar ise Peygamberler ve evliyalardır. Hallaç-ı Mansur, Nesimi, Şeyh İsmail gibi ula evliyalar gönüldeki hak sırrını söyledikleri için beşer aleminde kalmış insanlar tarafından katledildiler.
…Şunu da bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına girer.. Enfal-24
…Nerede olursanız olun o sizinle beraberdir. Hadid-4
…Ve Biz, ona şah damarından daha yakınız. Kaf-16
“Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin!” Bakara-125 ayeti ile gönül evlerimizi temizlememiz gerekti kurtuluşa erenlerin ancak gönülleri temizleyenler olduğu Kuran-ı Kerim’de birçok ayette bildirilmiştir.
Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor. Mevlana
Beşer’de Be’ye İnsan olan Adem.
Şu bir gerçek ki, âlemlere bir bereket kaynağı ve yol gösterici halinde insanlar için kurulan ilk ev Bekke’dekidir. Ali İmran-96 Bekke, meallerde Mekke olarak değiştirilmiş ve hakikat gizlenmiştir.
Bekke, Bismillah, Beytullah “B” harfi ile başlar. Yüce Allah’ın nur olarak belirdiği makam “Ba” harfi, sırlandığı makam “Ba”’nın altındaki noktadır. “Ba” Hz. Muhammed’e, nokta ise Hz. Ali’ye işaret etmiştir
Muhammed Mustafa dostları ile yaptığı bir sohbette “Allah tarafından indirilmiş ne kadar kitap varsa, Kur’an’da mevcuttur. Kur’an’da ne varsa ise Fatiha’da mevcuttur. Fatiha’da ne varsa Bismillahirrahmanirrahim’dedir. Bismillahirrahmanirrahim’de ne varsa Ba’ harfindedir. Ba’da ne varsa Ba’nın altındaki noktadadır.” diye belirtmiş, Hz. Ali ise “Ben de Ba’nın altındaki O noktayım” diyerek sırra işaret etmiştir.
Yine Muhammed Mustafa bu sırrı “Ben İlmin Şehriyim, Ali Kapısı. Kim bana gelmek istiyorsa kapıya gelsin” sözü ile bir kez açıklamıştır.
Mz. Muhammed Peygamberleri, Hz. Ali ise evliyaları temsil etmiştir. Allah’a ulaşmanın için Peygamberlere ve Evliyalara tabi olmak esastır.
Sizin veliniz ancak Allah’dır, O’nun Peygamberidir, secdede dua ederken zekat verenlerdir. Miada-55
Adem Kim? Mümin Kim?
Beşer; Be ve Şer kelimelerinden- Şeriat; Şer ve At kelimelerin birleşmesinden oluşmuştur. Her kim Cihat-ı Ekber olan büyük savaşı ile şerri atar yani nefsini ıslah eder ise gönüldeki “Be” kavuşur ve nur olur.
Kibir, düşmanlık, cimrilik, açgözlülük, öfke, kahkaha, ve maskaralık olan nefsin yedi özelliğini ıslah etmek gerekir. Alçak gönüllü, barışsever, cömert, Sabırlı, sakin olmak, değer vermek, onurlu olmak gibi Kami-i Mürşit’e yaklaşan Adem olur, mümin olur.
Peygamberler; türlü türlü cefalara sabır göstermiş, kıldan ince kılıştan keskin yolu aşarak bu sırra ulaşmışlardı. Tüm yaşamları insanlığa hizmet ile geçmiştir. Kendilerini fakirlerin hizmetçisi olarak tanımlamışlardır.
Muhammed Habibullah, İbrahim Halilullah, Musa Kelimullah, İsa Ruhullah, Âdem Safiyullahi Nuh Neciyullah hep bu sırrı anlatmak için kullanılan isimlerdir. Peygamberler, nefislerini ıslah etmiş, nur ile nur olmuşlardır.
Allah’a ve O’nun resullerine iman edip onlardan birini ötekilerden ayırmayanlara gelince… Nisa-152
“Eğer Muhiblere sorarlarsa Tanrıyı nice bildiniz, Muhipler cevap verirler, kendi özümüzden bildik ve hem kendi özümüzü Çalap Tanrıdan bildik. Sözümüzün delili, şartı budur ki, Hazreti Resul , “her kim kendini bilirse Tanrıyı bilir” sözüdür. Muhiplerin söylediklerinin özü, Tanrı, Adem sureti içindedir, ayrı yerde onu arayan nice bulasıdır.” Hacı Bektaş Veli- Makalat
Arayan, (aradığını) bulana kadar aramayı bırakmasın! Bulunca şaşıracak. Ve, şaşkınlıkta kalarak hayran olacak. Ve her şey üstünde, hüküm sürecek. Hz. İsa
Erenlere Göre Beytullah
“Kabe, Âzeroğlu İbrahim’in binâsıdır. Gönül ise, Celîl ve Ekber olan Allâh’ın nazargâhıdır… Mevlana
Gönül Çalabın tahtı, Çalab gönüle bahtı, İki cihan bedbahdı, Kim gönül yıkar ise. Yunus Emre
Sağ u solum gözler idim dost yüzünü görsem deyü, Ben taşrada arar idim ol cân içinde cân imiş. Niyazi Mısri
Hacc-ı Ekber kılmak istersen gel ey zahid berü, Aşıkın kalbi içinde sen bu Beytullah’ı gör. Seyyit Nesimi
“Dil nazargâh-ı Hudâ’dır sâf kıl kim dola nûr” (Gönül nazargâh-ı ilâhîdir, beytullahtır, mukaddestir) -Erzurumlu İbrâhim Hakkı.
Nihat Vural
Cemhaber.com
Kaynak: Ehlibeyt, Kuran, Erenler