Cihat-ı Ekber veya Büyük Savaş
Cihat nedir?
Cihat, Allah yolunda iyiliği emretmek kötülüğü ise defe etmek demektir. Salih amel işlemek, arınmak, temizlenmek ve kurtuluş ermek demektir. Cihat, başkasının ülkesini din adına almak değildir. Başkasını kafir ilan edip onları öldürmek değildir.
Kafir olan nefsimizdir. Ne zaman nefsimizi ıslah eder, onu ruhun emrine sokarsak o zaman nefis kafir olmaktan kurtulur.
Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği belirlenmiş olana özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan sakındırırlar. Hayır işlerde yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve barışa yönelik hizmet üretenlerdendir. Ali İamran 114
“o onlara iyiliği emreder, kötü ve çirkinden onları alıkoyar” Araf-157.
“İman edip de salih ameller isleyenler yaratılmışların en hayırlısıdır.” Beyyine-7
Muhammed taraftarları Mekke’de işkenceye uğradıkları halde kendilerine işkence edenlere işkence etmediler. Ammar Bin Yasin’in annesi ve babası şehit edilirken, onları şehit edenleri öldürmediler. Onlara karşı iyilik ve güzel ahlak ile cihat ettiler.
Medine’li esnaflar Mekke’den gelen göçmenleri kendilerine dünya ve ahiret kardeşi yaparak, cihat ettiler. Göçmenler canını, Ensar’da malını Muhammed’in yoluna adamışlardır. Mücadelenin, dayanışmanın, kardeşliğin ve sabrın adı cihat olmuştu.
O inanıp hicret edenler, Allah yolunda cihat edenler, o barındırıp yardımcı olanlar var ya, gerçek müminler işte onlardır! Bir bağışlanma var onlar için, bol bir rızık var. Enfal-74
Fakat resul ve onunla birlikte iman edenler, mallarıyla, canlarıyla cihat ettiler. İşte bunlarındır tüm hayırlar. İşte bunlardır tam kurtulanlar. Tevbe-88
Tek düşman insanın nefsidir.
Hz Muhammet’in şu hadisleri hakikati anlatmaya yeter. “Cihat-ı Ekber kişinin nefsi ile savaşıdır. “ “Nefsini bilen, Rab’bini bilir”. “Nefsine hakim olman en üstün güç, kudrettir. Ona buyruk yürütmen en hayırlı emarettir.”
Peygamber ve Velilerin Çilehaneleri nefis ile mücadele meydanıdır.
Peygamberler ve velilerin çilehaneleri vardır. Bu çilehanede Cihat-ı Ekber olan nefis ile büyük savaşı verdiler ve bu savaşı kazandıkları için peygamberlik ve velilik makamına ulaştılar. İsa peygamber çölde, Musa peygamber Tur- u Sina mağarasında, Muhammed peygamber Hira mağarasında, Hacı Bektaş Veli çilehane ve delikli taşta, Hacı Bayram-ı Veli, Ahmet Yesevi, Merkez Efendi, Seyyid Mahmut Hayrani dergahlarının altında yaptıkları çilehanelerde günlerce aç, susuz ve uykusuz ibadete çekilerek nefis ile mücadele etmişlerdir.
İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah’tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir Nisa – 79
… Aslında onlar öz benliklerinden başkasına oyun oynamıyorlar ama farkında değiller. Enam-123
…O kitap verilenlerin ayrılığa düşmesi ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki ihtirastandır.. Ali İmran-19
Kendi ayıbına bakan kimse ve onu ıslaha çalışan kişi, halkın ayıbına bakmaz. Hz. Ali
Nihayet nefsi onu kardeşini öldürmeye ısındırdı, o da onu öldürdü. Böylece hüsrana uğramışlardan oldu. Miada-30
…Nefisler, cimrilik ve doymazlığa hazır hale getirilmiştir. Güzel davranır, sakınıp korunursanız Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdar olacaktır. Nisan-128
İnançta baskı yoksa savaş nasıl olabilir.
Dinde baskı ve zorlamak yok iken nasıl olurda savaşarak din yayılmaya çalışılır? Nasıl olur İslam’ı yayıyoruz diye ordular ile başka ülkelere savaş açılabilir? Elbette din adına kan dökmek Allah’ın emri değildir.
Dinde baskı ve zorlama yokken nasıl olurda din adına başkasını öldürmeye fetvalar verilebilir. Din gününün sahibi yüce Tanrı’ ise nasıl olurda Yüce Tanrı adına hüküm verip insan öldürülebilir.
Hz. Muhammed sadece kendisini yok etmeye gelen ordulara karşı savunma savaşı yaptı. İslam’ı yayıyorum diye ordular kurup başka ülke ve topluluklara savaş açmadı.
Elbette tarihte Musa, İsa, Muhammed dini adına çok kanlar dökülmüş, ülkeler istila edilmiş ve toplumlar yüzyıllar boyunca birbirine düşman edilmiştir. Bu dökülen kanların tek nedeni ise saltanat sevdasıdır.
Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Bakara-265
O halde Kur’an’dan, kolay geleni okuyun! duayı yerine getirin! Müzemmil-20
Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan Allah’a ve âhiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar. Maida-69
Seni öldürmek isteyeni öldürme, Tövbe edene el kaldırma
Beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatmayacağım. Şu bir gerçek ki, ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” Miada-28
“İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızası için kendini feda eder. Allah kullarına karşı çok şefkatlidir.” Bakara-208
Kim zulmünden sonra tövbe eder, halini düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir. Maide-38
Bilgi ve sevgi ile mücadele edin zulme sapmayın
Ve biz seni ancak âlemlere bir merhamet/bir sevgi olman dışında bir şey için göndermedik. Enbiya-107
Artık inkârcılara boyun eğme, onlara karşı Kur’an ile zorlu bir cihat aç. Furkan-52
Sizinle çarpışmaya girenlerle Allah yolunda siz de çarpışın. Ama haksız yere saldırmayın/çarpışmada zulme sapmayın. Çünkü Allah, sınır tanımaz azgınları sevmiyor. Bakara-190
Yakup oğlu Yusuf’u kuyuya atan evlatlarını kuyuya atmadı. Allah’a sığınıp sabır yolunu seçti. Yusuf kendisini kuyuya atan kardeşlerini kuyuya atmadı onlara merhameti ve cömertliği ile ders verdi.
Yûsuf’un gömleği üstüne sahte bir kan çalmışlardı, getirdiler. Babaları dedi ki: “İş, söylediğiniz gibi değil. Nefisleriniz sizi aldatıp bir işe itmiş. Artık bana düşen, güzelce sabretmek. Anlattıklarınıza karşı yalnız Müsteân olan Allah’tan yardım istenir.” Yusuf-18
Barış esastır. Savaş istisna
…Ve barış hep hayırdır. Nisa 128
Yemin olsun, zikirden sonra Zebur’da şunu yazmıştık: Yeryüzüne benim iyilik ve barış seven kullarım vâris olacaktır. Tevbe-105
Sizinle çarpışmaya girenlerle Allah yolunda siz de çarpışın. Ama haksız yere saldırmayın/çarpışmada zulme sapmayın. Çünkü Allah, sınır tanımaz azgınları sevmiyor. Bakara-190
“Hepsi iyilik ve barış için çalışanlardandır.”
Tüm peygamberler iyilik ve barış için çalışmışlardır. Ülkeler istila eden, savaş çıkaran kişiler olmamıştır. Savaş sadece zorunluluk halinde haklıyı savunmak ve mazlumu korumak için yapılmıştır. Hz. Muhammed amcası Hamza’yı şehit eden köleyi bağışlamış, işkence eden Ebu Süfyan’ın karısına fiske bile vurmamıştır.
Hz. Muhammed Daima “Sana Taş atana sen gül at” sözüne uygun bir yaşam sürmüştür. Yine Hz İsa “Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin” sözü gibi daima barış ile merhamet ile ve sevgi ile cihat etmiştir. Musa peygamber firavuna karşı iman ve sabır ile mücadele etmiş ve asla kan dökmemiştir.
Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas… Hepsi iyilik ve barış için çalışanlardandır. Enam-85
www.cemhaber.com
Nihat Vural
14.04.2018
Kaynak : Ehlibeyt ve Kuran