Diyanet’ten Kuran Mealinde Hatalı Yaklaşımı

Example HTML page

Diyanet İşleri reisliği Atatürk tarafından hizmet amacı ile kurulmuş devlet kurumudur. Diyanet işleri Atatürk’ün oluşturduğu hedeflerden ve görevlerden uzaklaşarak günümüzde dini temsil etme iddiasında bulunan bir kurum haline getirildi. Halkın inancı doğru yaşamasında kolaylaştırıcı görev yapmak yerine siyasetin belirlediği dini temsil etme ve bu dini zorla topluma yayma kurumu haline geldi.

Türkçe kuran mealini ilk başlatan Mustafa Kemal Atatürk kuranın evrensel mesajlarını tekrar inananların doğru öğrenmesinin ve yaşamasının yolunu açtır. Kuran’ı süs ve çıkar haline getiren başta ulema Kuran’ın Türkçe mealine karşı çıktı. Bununla yetinmeyen ulema, saltanatını tekrar geri getirmek için Atatürk devrimlerini dinsizlikle suçladılar. Kuran’ın halk tarafından bilinmesinin önüne geçecek iktidara tekrar geldiler ve anlayışlarını Diyanet’e hakim kıldılar. Binlerce Kuran kursunda Kuran’ın öğrenilmesi yerine ezberleme yolunu seçtiler.

Onlar ki Kur’an’ı parça parça/bölük bölük/falcılık aracı yaptılar. Hicr-91

Diyanet İşleri Başkanlığınca 1961 yılında hazırlanan Türkçe Kuran meali Atatürk tarafından 1931 yılında Elmalılı Hamdi Yazır’a yapılan kuran mealinin çok gerisinde kalmıştır. Binlerce kadro, onlarca ilahiyat fakültesinde yetişmiş akademisyenden faydalanılarak çok daha iyi bir meal yapılmamıştır. Atatürk kuran mealini kendi bütçesinden karşılamış, diyanet ise kuran mealini devletin parası ile yapmıştır.

Diyanet işleri; Hz. Muhammed’ten üç yüz yıl sonra Ehlisünet diye oluşturulmuş mezhepçi anlayışı temel alınarak Kuran meali hazırlamıştır. Ehli Sünneti esas aldıklarını hazırlanan Kuran meali ön sözüne de koymuştur. Oysa Diyanet Hz. Muhammed’i ve bizzat Kuran’ı temel alarak bu meali yapması gerekirdir. Hz. Muhammet’ten üçyüz sene sonra oluşturulmuş mezhepçi anlayışlara göre yaptığı Kuran meali İslam’ın temel kaynaklarını görmezlikten gelmekten başka bir sonuç vermemiştir. Parantezler, hatalı mealler ile Kuran’ın mesajları gölgelenmiştir.

İşte sana o Kitap! Kuşku/ çelişme/ tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, sakınanlar için. Bakara-2

Diyanet işleri başkanlığı Kuran mealini; Hz. Muhammed’in yaşamında uyguladığı esaslara ve Kuran’ın açık mesajlarına göre yapması gerekir. Yani Ehlisünnet mezhebine göre değil. Hz. Muhammed’in sünetine (Hz. Muhammed’in Uygulamaları) göre meal yapması gerekir. Meal mezhepçi Arap örf ve adetlerine göre değil, Bismillahirrahmanirrahim’deki  merhamet ve cömertlik esaslarına göre yapılmalıdır.

Kuran Mealinde Hz. Muhammed’in uygulamaları esas alınmalıdır. İhtilafa düşen konularda ise Ehl-i Beyt ikinci kaynak olarak alınmalıdır.

… Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun teviline öncelik tanımak için Kitap’ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar.. Ali İmran -7

Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana, Hacı Bayramı Veli, Yunus Emre Hz. Muhammed ve Ehlibeyt çizgisini takip ederek Kuran’ın evrensel mesajlarını tekkelerinde yüzyıllar boyunca içinde bulundukları topluma aktarmıştır. Bu velilerin mesajlar günümüzde Dünya’da itibar edilen ve izlenen öğretiler olarak birçok millete mensup inanan tarafından takip edilmektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Kuran konusunda izlediği yol, ulu erenlerin izlediği yoldan başka bir yol değildir.

… De ki: “Ben, tebliğ ettiğim dine karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum Şura – 23

Ey Ehl-i Beyt! Hic kuskusuz Allah sizden her tür pisliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”  Ahzap -33

Diyanet’in Kuran mealine örnek bazı ayetler:

İşte bu Allah’ın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki: “Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum.” Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. Sure – 23

Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter. Nisa-79

Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah’a ve Resülüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. Azhap -33

Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını (güzelce) kullanmayanlara verir. Yunus – 100

Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

Onlar namazlarını ciddiye almazlar.

Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar

Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.  Manun-4-7

Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir. Hicr -91

Onların, Kâ’be’nin yanında duaları ıslık çalıp el çırpmaktan ibarettir. Öyle ise (ey müşrikler) inkar etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azabı Enfal-35

Onun içinde asla namaz kılma. İlk günden temeli takva (Allah’a karşı gelmekten sakınmak) üzerine kurulan mescit (Kuba mescidi), içinde namaz kılmana elbette daha layıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz onları sever. Tevbe-108

Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür. Nisa-34

Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! Nur-31

 

Yaşar Nuri Öztürk Kuran mealinde ise aşağıdaki gibidir.

… De ki: “Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum Şura – 23

İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah’tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık olarak Allah yeter. Nisa-79

Ey Ehl-i Beyt! Hic kuskusuz Allah sizden her tür pisligi gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”  Ahzap -33

Allah’ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır. Yunus-100

Lanet olsun o dua edenlerin ki,
Dualarından gaflet içindedir onlar!
Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar. Maun 4 – 7

Onlar ki Kur’an’ı parça parça/bölük bölük/falcılık aracı yaptılar. Hicr-91

Müşrik Araplar da Kabe’de namaz kılardı. Enfal – 35

Böyle bir mescitte sakın namaza durma! Daha ilk gününde takva üzerine kurulan bir mescit, içinde namaz kılman için çok daha uygundur… Tevbe-108

Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah’ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktü Nisa-34

Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut erkek kardeşlerinin oğulları yahut kız kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah’a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz! Nur-31

Sonuç: Diyanet işleri meali İslam’ın esası olan Hz. Muhammed uygulamaları yerine ondan sonra oluşturulan Ehli Sünnet ekolüne göre yapılmıştır. Parantez ve muallak kelimeler ile anlam kaymalarına yol açan meal çalışması yapılmıştır. 1931 yılında yapılan Atatürk tarafından Elmalılı Hamdi Yazır’a hazırlattırılan mealin çok gerisinde bir meal olmuştur. İslam’ın mesajları halka ulaştırılamamış, Türkiye; Vahabilik denilen Muhammed dininin düşmanı bir din anlayışının etkisine sokulmuştur. İslam İnançı siyasete ve ticarete alet edilmiştir.

www.cemhaber.com

Nihat Vural

04.08.2018

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 More posts in İslam category
Recommended for you
Ahzap 37 Ayeti, Münafıklar, Zeyd ve Eşi Meselesi

Ahzap 37 Ayet, Münafıklar, Zeyd ve Eşi Meselesi Ahzap suresinin ana mesajı, Resulün yaşamı ve...