SERE SELA HÖYÜYE ( KAĞANDİ ) – Ali Kaya
Kağandı, Dersimde özellikle yılbaşından yılbaşına yapılan bir gelenektir.Yörece ismi Kağandır.Üç gün sürer Birinci gün hazırlıklar yapılır,ikinci gün uygulama safhasına geçilir.Üç gün boyunca eve su serpilmez,çöp kırılmaz, örgü ve dikiş dikilmez..İnanışa göre, bunlar yapılırsa hayvanların kurtlanacağı ve bereketin kalkacağına inanılırdı.
Kağandı geldiğinde, herkes kendi bütçesine göre hediye alır ve eve gelenlere alınan bu hediyelerden verilir. Herkes kağanda ev, ev dolaşır ve yıllık hediyelerini isterler. Yoksul ve yetim olanlar köy sınırlarını aşarak çevre köylerini dolaşarak hediyeler toplarlar. Bütçeler göre verilen bu hediyeler genellikle para, yiyecek, giyecek v.s. gibi hediyelerden oluşmaktadır. İşte verilen bu hediyelerin tümüne Kağandi adı verilir. Sosyal dayanışma ve yardımlaşma amaçlı bu güzel gelenek günümüzde Dersimde devam etmektedir.
Kağan ‘din son gününde, ceviz, dut, üzüm, kuyruk yağı, soğan v.b.gibi malzemelerin karışımından oluşan gömbe (bıcıka dogecıne) yapılır. Gömbe yoğrulurken; yalıncık, tarım, akıl, hayvan, bereket ve kısmet adı alında işaretli küçük işaretli ağaç parçaları gömenin içine konulur.Her ağacın işareti ayrı bir özelliği temsil eder.Gömbe pişirilip çıkarıldıktan sonra parçalara ayırtılır ve aile bireylerine dağıtılır.Gömbe içindeki işaretli ağaçlar aile içinde kime çıkmışsa ( hangi ağaç çıkmışsa) o yıl ailenin o bireyi şanslı olarak kabul edilir ve inanılır.Örneğin,tarım ağacı kime çıkarsa,o yıl tarım bol olacak ,hayvan ağacı çıkmışsa ,o yıl hayvanlar çift doğuracak ve bereketli bir yıl olacak akıl ağacı kime çıkarsa o kişi de okulda başarılı olacak ve devlet katında da güzel mevkilere gelecek ,kısmet ağacı çıkmışsa evin genç kız veya erkek çocuklarının bahtı açılacağına inanılmaktadır.Tarım ağacı tarlaya,hayvan ağacı ağıla,akıl ağacı okula,kısmet ağacıda evde saklanır.Ayrıca Kağanda her aileden bir kişi kendi meyve ağaçlarına balta vurarak” tutarsan tut yoksa seni keserim” der ve balta ile bir kaç kez ağaca vurulur.Böylece ağacın o yıl bol meyve verileceğine inanılır Yörede.ağaçların kırılması hallerinde ise, hayvan ayaklarının kırılacağına inanılmaktadır
Kağanda perşembeyi cumaya bağlayan geceye rastlamışsa, gece veya gece yarısı pişirilen edikleri genç kızlar çeşmeye su almaya giderken çeşmeye bırakırlar. Çeşmeden suyu alınır. Çeşmeden alınan su ev halkına ve hayvanlara serpilir. Bu suyun anlamı ise, o yılın bereketli, kısmetli, sağlıklı üzüntüsüz, kedersiz ve kötülükler den uzak ve mutlu bir yıl olarak geçmesine inanılmaktadır.
Kağanda, Kalkek oyunu da oynanır. Özelikle gençler ve çocuklar bu oyuna katılır. Sakal ve bıyık takan gençler yaşlı bir dede veya nine görünümü içersinde çocuklarla birlikte ev, ev dolaşarak esprilerle hediyeler toplanır. Bu hediye (parsa) toplama sırasında ev sahipleri Kal kek’e, Kalkek’ te ev sahibine çeşitli esprilerle, komik hareketlerle gülmeceli bir ortam içersinde eğlenceler yapılır. Kalkek’ le birlikte toplanan bu yiyecekler, daha önce tespit edilen evde pişirilir, yemekler hazırlanır, genç ve çocuklarla birlikte yenilir ve eğlencelerde gün boyu devam eder.
Kağandın son gününde buğdaylar haşlanır edik (dani) yapılır. Komşulara ve eve gelenlere ikram edilir. Bolluk bereketli olsun diye ağıla atılır, hayvanlara serpilir. Arta kalan edikler tuzlanarak hayvanların yıllık hediyeleri olarak verilir. KAĞAND BİTEN YILI UĞURLAMA, GELECEK YILI KARŞILAMA OLARAK NİTELENİR. Kağanda kimi çevrelerde oruçta tutulur İftihar yemekleri verilir. Oruç açılmadan önce dualar okunur, aile bireylerinden rızalık alınarak oruç açılır. Kağanda, Perşembe akşamına denk gelmişse cem tutulur. Cem, Alevi inancının ibadet yeridir. Kırklar Ceminden günümüze kadar Alevilerin ibadet ettikleri yere “cem evi “denir. Cem evleri yeri gelmiş sohbet, muhabbetin yeri olmuş, yeri gelmiş eğitim, öğretim yeri olmuştur. Yeri gelmiş yoksullara aş evi olmuştur. Yeri gelmiş dostluk, kardeşlik, dirlik, birlik evi olmuştur. Cemlerde, dört makam ve kırk kapının gereklerinin öğretildiği ibadet yerleridir. Cemlerde rızalık alınır. Edep, erkân öğretilir, Benlik, kin ve garezden uzak durmayı arif olmayı, özünü bilmeyi, engin olmayı, gönül boşluğu ile her şeyi karşılamayı, tüm insanlara hoş görülü olmayı, kısaca benlikten kurtulup, Tanrı huzurunda biz olmayı, haksızlık yapmama öğretilerek toplum içinde sevgi, barış ve huzur sağlanır.
Dersimde yüzyıllarca süren bu örf, adet, gelenek ve görenekler Dersim kültürünün ve inancının da bir paçasıdır.
TÜM DERSİM VE DOSTLARININ YENİ YILINI KUTLARKEN, ERNİÇ VE GÖNENÇLERNİN YERİNDE OLMASINI DİLİYORUM.
ALİ KAYA (Tarihçi-Yazar)